7 Mart Başak Dolunayı ile Sabian İncelemeleri
- Sıfırıncı Ev
- 7 Mar 2023
- 2 dakikada okunur
Başak burcunda dolunay an haritasını yorumlamak için başladığım yazı bir anda haritanın sabian sembolleri içinde derin bir yolculuğa çıkardı beni. Daha üzerine konuşulsa saatlerce konuşulur aslında ama kimsenin kafasını çok karıştırmadan, en basit noktada gördüklerimi yazmanın doğru olacağını düşündüm.
An haritasında 29 dereceler göze çarpıyor önce, bir şeylerin bitmek üzere olduğunu anlatan bu derece bizi alıp uzaklara götüyor aslında. Biten ne? Satürn ve plüton maceraları. Bunları ayrı yazılarda da detaylıca anlatacağımdan, şimdi sabian sembolleriyle bize anlatıyor buna çeviriyoruz rotamızı.
“Ay ışıklı tarlalar bir zamanlar Babil’di, beyaz çiçekleniyor”,“büyük firma müdürleri gizli bir konferansta buluşuyor”, “patlayan bir volkan”.
“Ay ışıklı tarlalar bir zamanlar Babil’di, beyaz çiçekleniyor.”
Sembollerden ilki bizi Babil gibi büyük, gelişmiş, dünyanın hafızasında kendine yer etmiş bir medeniyetten öğrenmeye çağırıyor aslında. Ekip biçilenler, tohumların filizlenmesi, çiçeklenmesi, zaman ve mekanda güzelleşmesi.. Her şeyin gelip geçiciliğini hatırlatmakla birlikte doğanın döngüsünün hep kalıcı olduğunu vurguluyor. Babil kuruldu, yönetildi, efsaneleşti, yıkıldı.. Toprağı dinlendi ve şimdi yeniden yeşeriyor işte. Özellikle ataların ya da geçmişin çabalarının meyvelerinin yavaş yavaş olgunlaşmaya başladığını anlatıyor bizlere. Diğer yandan aç gözlülüğün cezasız kalmayacağını yok oluşla sonuçlanacağını, eski inanç sistemlerini, ibadet yerlerini, anıtları yok etmeye çalışanları hatırlatıyor.
“Büyük firma müdürleri gizli bir konferansta buluşuyor."
Diğer sembol ise bizi hiç de şaşırtıcı olmayacak şekilde, birden fazla yöneticinin kader tayin etmek üzere yaptığı planları, buluşmaları anlatıyor. Bir kısmını görüyoruz ama ya görmediklerimiz? Özellikle yönetimde olan biten değişimleri, gücün kimde olduğuna yönelik değişken kulisleri, paylaşılmayan sırları, devleri anlatıyor. Bu sembolün gölge yanında kaderi başkasının elinde olanların iyiniyetinin nasıl kullanılabileceği, karanlığın cezbedici yanı ve sır olarak kalması gerekenlerin olur olmaz zamanda paylaşılması ihtimalini de barındırıyor.
"Patlayan bir volkan".
Son sembol ise bizi artık uzun zamandır hazırlanmış olan, içten içe kaynayan bir durumun patlamaya hazır bir duruma geldiği noktaya götürüyor. Bir çeşit katarsis yaşanacağından bahseden sembol, duygusal arınmanın boyutlarının ne denli büyük olabileceğine dikkat çekiyor. Katarsis, Aristoteles’in Poetika’sından eleştirinin izleyici üzerinde bıraktığı etkiyi anlatmak üzere kullandığı metafordan geliyor bizler için aslında ama antik dönemde kendisine oldukça geniş bir kullanım alanı buluyor. Ruhun dönüşümü ya da “kötülükten arınması” olarak kullanılıyor. Günümüzde ise psikanalizde bilinçdışında yer etmiş ancak bir sebepten sürekli bastırılmış duyguların gündelik yaşamı etkileyişini durdurmak üzere uygulanan terapotik bir yöntem olarak kullanılıyor. Bir kişi bastırdığı tüm his ve duygularla kendisini nasıl ifade edebilir? İşte bunun sınırlarını çiziyor aslında. İfade edilmesi gereken şeyi içimize atmaya meylimiz yansıyor aslında haritaya. Oysa yapılması gereken gerekirse duygusal bir boşalım yaşamak, duyguları ve beklentileri görmezden gelmeden ilerlemek.
Tüm bu semboller yaklaşık 10 gündür yaşadığımız gündemin aslında mini bir özetini sunsa da, 7 Mart gününün genel enerjisinde bulunuyor olması bize çok şey anlatıyor. Özellikle bu üç sabian bir arada incelendiğinde dolunayın kartı “denge” kartı olarak karşımıza çıkıyor.
Hayatımızı uçlarda yaşama potansiyelimiz, dengeyi sağlamanın önemi, biriktirmek yerine artık ifade etmeyi öğrenmek önem kazanıyor. Ne “zaten bu konuda benim çabam bir işe yaramaz, uğraşmaya değmez” diyerek boşvermeli ne de “hayır! elbette benim dediğim olacak aksi mümkün değil!” şeklinde bir takıntılı ile hareket etmeliyiz.
Dengeyi bulacağımız bir süreç başlıyor. Dolunayın detaylı yazısı ise yarın profilde olacak.

Yorumlar